Fakültenizde günde ortalama kaç hastaya tedavi sunuluyor? Endodontik tedavilerin önemi hakkında neler söylemek istersiniz?
Fakültemizde günde ortalama 400 civarında hastaya tedavi hizmeti sunabilmekteyiz. Öncelikle pulpa ve periapikal doku hastalıkları, ağız ve diş sağlığının yanı sıra genel sağlığı da yakından ilgilendiren problemlere neden olabilmekte. Bu nedenle endodonti kaynaklı hastalıkların tedavisi, hastanın sistemik durumunun kontrol altında tutulmasına büyük katkı sağlamakta. Endodontiyi ilgilendiren sorunlar çoğu zaman ağrı ile yakın ilişkili. Bu bağlamda mevcut ağrının başarılı bir şekilde ortadan kaldırılması, hasta-hekim ilişkisinde güvenin tesisinde çok kıymetli bir parametre. Endodontistler ve endodontik tedavi yapan diş hekimleri, bir muayenehane, klinik ya da hastanenin, hasta potansiyelinin oluşmasına önemli katkılar sağlamaktalar.
Bir diğer önemli konu diş tedavilerinin maddi boyutunun yüksekliği. Özellikle ülkemiz ve dünya genelinde Covid-19 salgını sonrasında ivme kazanan ekonomik zorluklar ve hayat pahalılığı, hastalarımızın tedavi gereksinmelerini ertelemelerine ya da daha ekonomik çözümlere yönelmelerine neden oldu. Bu anlamda herhangi bir diş kaybı olmaksınız sunulan endodontik çözümler, hastalarımızı rahatlatmakta ve ziyadesiyle memnun etmekte. Tedavi olarak sadece diş çekimi seçeneğinin sunulduğu hastalar, dişlerinin kurtulması için kapı kapı dolaşarak, üniversite hastanelerine ya da bu işi hakkıyla yapabilen diş hekimi meslektaşlarımıza ulaşmaktalar. Endodontinin değeri ve öneminin her geçen gün daha iyi anlaşılıyor olması bizleri motive ediyor.
Diş hekimliği ve endodontide heyecan verici bulduğunuz yenilikler nelerdir?
Diş tedavilerinde holistik bir yaklaşım gerekir. Üst yapının başarılı ve kaliteli bir şekilde yapılması ve kuronal sızdırmazlığın sağlanması, endodontik tedavinin uzun dönem başarısında kritik öneme sahip. Çok büyük emekler harcayarak yaptığımız kök kanal tedavilerinin, restorasyondan sızıntı nedeniyle tekrar edilmek zorunda kalınması, hekim ve hasta için çok can sıkıcı olmakta. Diş hekimliğinde dijital sistemlerle taranarak alınan ölçülerle oluşturulan, onley, inley ya da endokuron gibi üst yapıların, yaygınlaşarak kullanılıyor olması beni gerçekten heyecanlandırıyor ve mutlu ediyor.
Endodontik uygulamalarda ise nikel-titanyum döner eğeler, apeks bulucular ve operasyon mikroskobu bence çağımızın en anlamlı yenilikleri ve endodontistlere gerçek birer hediye. Daha keyifli, mutlu ve zevkli kanal tedavileri yapmamızı sağladıkları için hepsine teşekkür ediyorum.
Rejeneratif endodonti uygulamalarının da kök kanal tedavisi ihtiyacı olan dişlerin tedavisinde alternatif bir yaklaşım olarak daha çok yer bulmasını umut ediyorum. Diş sert dokularının korunarak enfeksiyon kontrolünün sağlanmasının amaçlandığı bu uygulamalara, özellikle çocuk diş hekimleri ve genç endodontistlerin sahip çıkmaları, rutinlerine almaları ve geliştirmeleri, başarıyı artıracak ve ileriye yönelik tedavi standardının yerleşmesini sağlayacaktır.
Röportajın tamamı, Roots Dergisi’nin 31’inci sayısında yayınlanmıştır. Vestiyer Yayın Grubu dijital kütüphanesine eklenen e-dergiye, bu linkten ulaşılabilir.
