Dentiss Logo

Dünya standartlarında bir fakülte olabilmek için çalışıyoruz

2001 yılında resmi olarak kurulan Erciyes Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi, 2003 yılında Prof. Dr. Bülent Kesim’in kurucu dekan olarak atanmasıyla aktif hale geçti. Hasta yoğunluğunun oldukça fazla olduğu fakültede, tedavilerin sağlıklı biçimde yapılabilmesi için bir günde muayene edilen hasta sayısı aciller hariç 50-60 olarak sınırlandırıldı.
17.03.2008       10.03.12

2001 yılında resmi olarak kurulan Erciyes Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi, 2003 yılında Prof. Dr. Bülent Kesim’in kurucu dekan olarak atanmasıyla aktif hale geçti. Hasta yoğunluğunun oldukça fazla olduğu fakültede, tedavilerin sağlıklı biçimde yapılabilmesi için bir günde muayene edilen hasta sayısı aciller hariç 50-60 olarak sınırlandırıldı. Kendilerini şanslı bir fakülte olarak gördüklerini dile getiren Dekan Prof. Dr. Bülent Kesim, eğitimlerde kullanılan alet ve cihazların genel bütçe, Kayserili hayırseverler ile çeşitli firmaların bağışları ve fakültenin döner sermayesiyle temin edildiğini söylüyor. Türkiye’de dişhekimliği eğitiminin oldukça ileri düzeyde olduğuna inandığını ifade eden Kesim, “Öğrencilerimizin iyi yetiştiklerini Avrupa ülkeleri ile Erasmus kapsamında yapılan öğretim üyesi ve öğrenci değişimlerindeki gözlemlerimizden rahatlıkla söyleyebiliyorum. Fakültemizde her yıl en az 2 ya da 3 öğretim üyesi Erasmus kapsamında Avrupa’daki dişhekimliği fakültelerinde görevlendiriliyorlar. Erciyes Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nin dünya standartlarında bir fakülte olabilmesi için fiziksel ve akademik yapımızı çok daha iyi seviyelere getirmeye çalışıyoruz” diye konuşuyor.

 

 

Sayın Kesim, kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?

 

Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nde 1986 yılında lisans, dört yıl sonrasında da doktora öğrenimimi tamamladıktan sonra Selçuk Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’ne öğretim üyesi olarak atandım. Dişhekimliği Fakültesi ve Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı’nda kuruluşundan itibaren anabilim dalı başkanı ve öğretim üyesi olarak görev yaptım. 1994 yılında doçent, 2003 yılında da profesör unvanını aldım. Aynı yıl Erciyes Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’ne kurucu dekan olarak atandım.

 

Kuruluşundan ele alarak Erciyes Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi hakkında bilgi verebilir misiniz? Akademik kadronuz ve öğrenci sayınızdan bahseder misiniz?

 

2001 yılında resmi olarak kurulan fakültemiz, 2003 yılında kurucu dekan olarak atanmam ile fiilen aktif hale geçti. 2004’te dört araştırma görevlisi ve altı ünit ile geçici binamızda klinik faaliyetlerimize başladık. Bu yıldan sonra öğretim üyesi kadromuz ve fiziksel olanaklarımız hızla geliştirildi ve 2005 yılında ilk lisans öğrencileri alındı. İlk alınan öğrenciler 3. sınıfta olup toplam 101 öğrencimiz bulunmaktadır. Pedodonti hariç tüm anabilim dallarında doktora programları açılarak doktora çalışmalarına başlanmıştır. İlk alınan doktora öğrencileri yeterlilik sınavlarını başarmış ve tez çalışmalarına başlamışlardır.

Şu anda 1 profesör, 2 doçent, 12 yardımcı doçent olmak üzere 15 öğretim üyesi, iki doktoralı öğretim görevlisi ve 38 doktora öğrencisi ile akademik ve klinik çalışmalarımız devam etmektedir.

 

Fakülteniz bilimsel yayınlar bakımından hangi seviyede bulunuyor? Kongre ve seminerlere katılıyor musunuz?

 

Fakültemiz yeni kurulan bir fakülte olmasına rağmen bilimsel yayın bakımından oldukça iyi seviyelerdedir. Hatta uluslararası indekslere giren bilimsel yayın bakımından en fazla yayını olan kişilere üniversitemizce verilen ödülü fakültemizden bir öğretim üyemiz (Doç. Dr. Tancan UYSAL) almıştır. Bilimsel çalışmalar hızla yürütülmektedir. 1-2 yıl içersinde bu çalışmaların sonuçları yayınlandığında, fakültemizdeki bilimsel yayın düzeyi çok daha üst seviyelere çıkacaktır.

 

Bilimsel toplantı ve kongrelere akademik personelimizin katılımı için teşviklerimiz sürmektedir. Kongrelere ilk defa katılmak isteyen doktora öğrencilerimize direkt olarak izin verirken diğer akademik elemanlarımızın en az bir bildiri ile kongrelere katılımlarını istemekteyiz. Bildiri ile katılan kişilere üniversitemiz ekonomik katkı da sağlamaktadır.

 

Fakültenizde koruyucu dişhekimliğine yönelik ne tür çalışmalar yapılıyor? Günde ortalama kaç hasta kabul ediyorsunuz? Yürürlüğe giren Sosyal GüvenlikYasası hasta yoğunluğunu ne ölçüde etkiledi?

 

Erciyes Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nde hasta yoğunluğu oldukça fazla olup günde 70-80 hasta başvurusu olmaktadır. Şu anki kapasitemiz ile başvuran tüm hastaların tedavilerine cevap vermekte zorlanmaktayız. Günde muayene edilen hasta sayısını “aciller hariç” 50-60 olarak sınırladık. Buna karşın başvuran hasta sayısı özellikle Sosyal Güvenlik Yasası yürürlüğe girdikten sonra daha da artmaktadır.

Koruyucu dişhekimliği hakkında çalışmalarımız da yürütülmektedir. Bu çalışmalar hem üniversite televizyonundaki hem de yerel televizyonlardaki fakültemiz öğretim üyelerinin eğitici ve tanıtıcı programları ile devam ettiği gibi, çevre okullarda Tıp Fakültesi ile ortak sağlık taramaları yapılmaktadır. Bu çalışma kapsamında şimdiye kadar 4500 öğrenci diğer sağlık taramaları ile birlikte diş taramasından da geçirilmiştir. Bu çalışmalar halen devam etmektedir.

 

Eğitim çalışmalarınız sırasında gereksinim duyduğunuz alet ve cihazları nasıl ve ne oranda temin ediyorsunuz?

Kendimizi şanslı bir fakülte olarak görüyoruz. Çünkü dişhekimliği binası, Kayserili hayırseyer Hülya ve Mehmet Tatar tarafından 2006 yılında bitirilerek teslim edildi. Böylece eğitim-öğretim faaliyetleri ile birlikte klinik çalışmalar da ferah bir ortamda gerçekleştiriliyor.

Ayrıca aynı hayırseverler çocukları adına Gülşah ve Mert Tatar Ağız ve Çene Cerrahisi Hastanesi yapımına başlamışlardır. Kaba inşaatı bitmek üzere olan hastane, dişhekimliği fakültesine bağlı ülkemizdeki ilk genel anestezi altında diş ve çene cerrahisinin yapılacağı, yataklı ünitesi olan hastane olacaktır.

Fakültemiz 4400 m2 kapalı alanı olan eğitim bloğu, 3300m2 kapalı alana sahip klinik bloğu ve inşaatı devam eden Ağız ve Çene Cerrahisi Hastanesi (2500 m2 kapalı alanlı) ile üç bloktan oluşmaktadır

Fakültede öğrenci eğitimi için oluşturulmuş 60 öğrenci kapasiteli preklinik laboratuvarı, 20 öğrencinin aynı anda çalışabileceği fantom laboratuvarı (Kapasite önümüzdeki yıl 40’a çıkarılacak), tümünde projeksiyon, tepegöz gibi eğitim araç ve gereçlerinin bulunduğu derslikler oluşturulmuştur. Bunun yanında yeni kurulmuş bir fakülte olmasına rağmen temel eğitim araç gereçlerine sahibiz. Ancak amacımız fiziksel koşulları çok daha iyiye götürmektir. Öncelikli amacımız fakülte binamızdaki yeri hazır olan, içersinde araştırma projeleri ile alınmış cihazların olduğu araştırma laboratuvarını daha da geliştirmek.

 

Eğitimlerde kullanılan alet ve cihazları genel bütçe, Kayserili hayırsever ve çeşitli firmaların bağışları ve fakültemiz döner sermayesi ile temin etmeye çalışıyoruz.

 

Türkiye’de dişhekimliği eğitimini genel olarak değerlendirebilir misiniz?

 

Türkiye’de dişhekimliği eğitiminin oldukça ileri düzeyde olduğuna inanıyorum. Yetiştirdiğimiz öğrencilerimiz özellikle pratik olarak çok iyi yetişmekteler. Öğrencilerimizin iyi yetiştiklerini Avrupa ülkeleri ile Erasmus kapsamında yapılan öğretim üyesi ve öğrenci değişimlerindeki gözlemlerimizden rahatlıkla söyleyebiliyorum. Fakültemizde her yıl en az 2 ya da 3 öğretim üyesi Erasmus kapsamında Avrupa’daki dişhekimliği fakültelerinde görevlendiriliyorlar. Bu yıl ilk defa bir öğrencimiz, öğrenci değişimi programı ile bir dönem yurtdışında öğretim görecektir.

 

Ülkemiz dişhekimliğindeki en büyük sorun, öğrencilerin boş zamanlarının çok az olmasıdır. Öğrencilerin sosyal faaliyetleri için zaman ayırmaları ve üniversite hayatını daha yoğun yaşamaları için müfredatta düzenlemeler yapılmalıdır. Fakültemizdeki eğitim komisyonu bu yönde çalışmalar yürütüyor. Özellikle konu tekrarı olabilecek derslerin düzenlenmesi üzerinde çalışılmaktadır (örneğin TME anatomisinin 3-4 hatta daha fazla farklı derslerde anlatılması gibi).

 

Dişhekimliğinin tek başına yapılamayacak bir meslek olması yetişmiş yardımcı personel sıkıntısını beraberinde getirmektedir. Ülkemizde dişhekimi yardımcıları genellikle kalifiye olmayan ve temel sağlık eğitimi almamış kişilerden oluşmaktadır. Temel sağlık eğitimi ve dişhekimliği hakkında bilgisi olan ve dişhekimliği alet ve malzemelerini tanıyan yetişmiş personelin oluşturulabilmesi için çoğu eğitimin fakültemizde yapılacağı Ağız-Diş Sağlığı programının Erciyes Üniversitesi Sağlık Meslek Y.O. bünyesinde açılabilmesi için YÖK’e müracaat edildi. 2008-2009 eğitim öğretim döneminde öğrenci alınması planlanmıştır. Böylece fakültemizde dişhekimlerinin yanında yardımcı elemanlar da yetiştirilecektir. Bu öğrenciler 1. yıl teorik, 2. yıl klinik ve fakültenin diğer birimlerinde (hasta kabul, muhasebe, hasta kayıt vb) pratik eğitim verilerek mezun edilecekler.

 

Fakülte olarak diğer dişhekimliği fakülteleri ve kurumlarıyla ortak çalışmalar yapıyor musunuz?

 

Fakülte olarak diğer dişhekimliği fakülteleri ile sürekli ilişki halindeyiz. Çeşitli görüş alışverişi yapılmaktadır. Bunun yanında hem dişhekimliği fakülteleri hem de diğer fakülte ve kurumlar ile bilimsel çalışmalar için işbirliği yürütülüyor. Üniversite içersinde özellikle tıp, eczacılık, veteriner ve mühendislik fakülteleri ile ortak bilimsel çalışmalarımız bulunmaktadır.

 

2008 Türk dişhekimliğinin kuruluşunun 100. yılı. Böylesine anlamlı bir yılda fakülteniz ne tür etkinlikler düzenliyor?

 

Bilimsel Türk Dişkekimliği’nin 100. yılında en öncelikle yapmaya çalıştığımız; zorunlu olmamasına rağmen tüm akademik elemanlarımızın Kayseri Dişhekimleri Odası’na kayıtlarının yapılmasıdır. Böylece tüm meslektaşlarımız ile çok daha yakın olabileceğimize inanıyoruz. Bu amaçla 100.yıl çerçevesinde Kayseri Dişhekimleri Odası ile etkinlikler düzenleyebileceğimizi düşünüyoruz. Bu etkinler bünyesinde fakülte olarak üzerimize düşen her görevi yapacağız.

 

Kısa ve uzun vadeli plan ve projelerinizi anlatabilir misiniz?  

 

Erciyes Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nin dünya standartlarında bir fakülte olabilmesi için fiziksel ve akademik yapımızı çok daha iyi seviyelere getirmeye çalışıyoruz. Gerek lisans gerekse doktora öğrencilerimizi en iyi şekilde yetiştirmek, bilimsel çalışmaları daha da artırmak ve klinik faaliyetlerimiz ile Kayseri ve çevre illere en iyi hizmeti vermek amacımızdır. Bu amacı gerçekleştirmek için Devlet Planlama Teşkilatına, TÜBİTAK’a çeşitli projeler sunduk. Birçok projemiz kabul edildi. Bunun yanında fakültemizin döner sermayesi düzenli işler hale geldi. Döner sermayemiz sayesinde fakültenin birçok ihtiyacı karşılanırken personelin ekonomik rahatlığı da sağlanmıştır.


YASAL UYARI: Bu yazı/haber/makalenin bütün yayın ve çoğaltma hakları VESTİYER YAYIN GRUBU'na aittir. Kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen iktibas edilmesi yasaktır.
Reklam
Reklam

Yorum Ekle
Copyright © 1989-2024, Vestiyer Grup, Tüm Hakları Saklıdır.