Dentiss Logo

Fasiyal gençleştirmede botulinum toksin (botoks) uygulamaları

Dr Bob Khanna kozmetik ve rekonstrüktif dişhekimidir. Ascot, Harley St ve Manchester’de klinikler yürütmekte ve estetik dişhekimliği, implant cerrahisi ve kemik rejenerasyon prosedürlerinden tüm ağız rehabilitasyonlarına kadar geniş bir yelpazede tedavilerini yürütmektedir. İngiltere’de 10 yıl önce Botox ve dermal dolduruculardan faydalanarak fasiyal estetik prosedürlerine giren ilk diş hekimi olmuştur.
26.01.2010       16.09.21

Toplum ve tıpta başka hiçbir ilaç veya toksin bu kadar çok tarışma ve popülarite yaratmamıştır. Clostridum bakterisinden derive edilen Botulinum BTX kimyasal savaştan çocuklarda kas spazmı tedavilerine kadar birçok farklı alanda kullanılmaktadır.

 

Gerçekte yakın zaman önce elde edilen bulgular BTX enjeksiyonlarının bazı depresyon tiplerini iyileştirdiğine dair kanıtlar sunmaktadır. Fidel Castro’nun 1960’larda CIA tarafından BTX içine batırılan Cohiba’larından bugün en popüler fasiyal gençleştirme prosedürü olana dek BTX hep varolmuştur. Yedi farklı serotip BTX olmasına rağmen bunların en fazla kullanılan ve araştırılanı olan Botulinum Toksin A (BTX A) üç önemli marka tarafından üretilmektedir: Botox (Allergan, USA), Dysport (Ispsen, UK) ve Xeomin (Merz, GER).

 

Kas kontraksiyonunda redüksiyon uygun dozda BTX A’nın dokuya enjeksiyonu ve böylece geri dönüşümlü olarak asetilkolin salınımını inhibe etmesiyle gerçekleşir (Şekil 1).  BTX ile optimum fasiyal estetik kazanımlar elde etmek için belli temel prensipleri kavramak önemlidir:   1. Fasiyal anatomi

Özellikle de fasiyal ifade kasları. Yüz kaslarının primer fonksiyonunun orbital ve oral kavitelerin görme ve yeme gibi en primitif fonksiyonları karşılayabilmesi için sfinkter görevi yaptığı söylenebilir. Bu nedenle ikinci olarak da insanlarda bu kasları üz ifadesinin sözsüz bir iletişim formu olarak kullanmak öğrenilmiştir.

 

Her bir yüz kasının başlangıcını, tutunumlarını ve yönlerini anlamaya çalışırken anatomik varyasyonların yalnızca kişiden kişiye değil aynı insan için bile tezahür edebileceğini takdir etmek hayati önem taşır.

 

Çoğunlukla belli bir kasa belli miktarda BTX enjekte edilirken komşu canlı anatomik yapıların da değerlendirilmesi ve hesaba katılması önemlidir. Bu durum özellikle de kan damarları için büyük önem taşıdığından gereksiz operatif travmalardan mutlaka kaçınılmalıdır (Şekil 3).

 

2. Kas dinamikleri

Fasiyal kas yapısının üç boyutlu konfigürasyonu bilgisi kazanıldıktan sonra bu kasların fonksiyonel yönlerinin anlaşılması zorunludur. Bunun başlıca sebebi herhangi bir kasın izafi kasılımının sub-dermal bağlantılara ve en yüzeyde konumlanan kas liflerinin yakınlığına bağlı olarak o bölgedeki cilt dokusunda kırışma ve buruşukluklara dolaylı olarak yol açmasıdır.

 

Bu basitlikçi bakışla eğer sorumlu dinamik kas içine uygun dozda BTX enjekte edilirse kırışıklıkların doz miktarı ve hedeflenen bölge sayısına bağlı olarak yumuşaması veya yokolması mantıklı gözükmektedir. Bununla birlikte her ne kadar bu teorikde doğru gözükse de yüzdeki komşu bölgelerde vurucu etkisi gözardı edilemez.

 

                             Anlamamıza yardım etmesi için yüz kaslarını özellikle de orbital ve oral kaviteler dikkate alınarak ‘elevatör’ veya ‘depresör’ (nadiren de her ikisi birlikte) fonksiyonlarına göre kategorize etmek uygundur. Konuya böyle basit ama yardımcı olacak şekilde bir bakış açısı bunu elevatör ve depresör kaslar arasında bir halat çekme yarışı gibi düşünmektir. İstirahat pozisyonunda ip herhangi bir tarafça çekilmeyeceğinden göz kapakları veya dudaklar da statik kalacaktır. Eğer yine de frontal kas çok aktive olursa kaşlar kalkacak  yani elevatörler yarışı kazanacaktır. Buna karşın eğer procerus ya da corrugator aşırı aktive olur ise net çekme frontalis elevasyonundan güçlü olduğu takdirde kaş bölgesinde bir çökme meydana gelir.   Aynı prensipler ilgili elevatör ve depresör kaslara göre alt yüze de uygulanabilir.

 

   3. Kişisel tedavi

Ayrıntılı ve doğru bir hasta değerlendirmesi ile konsültasyonunu takiben -kas dinamikleri bilgisi hastanın özel ihtiyaçları ile kombine edilerek- operatör uygun noktalarda ilgili

 

 kasları dikkatle hedefleyerek arzulanan yüz değişiklikleri için gereken yeterli dozda BTX enjeksiyonunu gerçekleştirmelidir.

 

Şekil 7 ve 8 horizontal alın çizgilerinin ve dikey kırışıklıkları ile lateral orbital çizgilerinin (karga ayağı) ‘yumuşatılmasını’  isteyen genç bir hastanın tipik vakasını göstermektedir.

 

Buradaki mücadele, sözkonusu değişiklikleri gerçekleştirirken istirahat halinde kaşların pozisyonuyla oynamamaktır. Kullanılan enjeksiyon sahaları (Şekil 7) tarif edilmektedir (kullanılan dozlar bu makalede tartışma konusu değildir). Şekil 9a-9d ‘de cerrahi olmayan yöntemlerle BTX tedavisiyle kaş kaldırma arzulayan bir bayan hasta izlenmektedir. Kas dinamikleri ile aynı prensipler burada da uygulanmaktadır, ancak bu vakada hassas BTX enjeksiyonları ile kaş elevatör grubu güçlendirip kaş depresör grubu zayıflatmak önemlidir (örn. Procerus, corrugator, obicularis occuli ve depressor supercili). Hasta tedaviden 3 hafta sonra istirahat halinde izlenmektedir. Çoğunlukla bu tip bir sonuç ancak cerrahi kaş yükseltme prosedürleri ile elde edilebilir.                                             

Tablo 1

Botulinum Toksin’in tarihi (BTX)

1822

Nörolojik etkileri ilk kez saptandı

1895

Bakteri botulizm etkeni olarak tanımlandı (Prof Van Ermengem)

1940lar

BTX-A izole edilip saflaştırıldı (Prof Shantz ve ark)

1960lar

Hayvan kasında BTX-A çalışmaları

1970ler

Strabismus hastalarında ilk testler (Dr Alan Scott)

1989

İlk FDA onayı – Strabismus, blefarospazm

1980ler ve 1990lar

Distoni, spastisite, seçilmiş diğer koşulların tedavisi için çalışmalar

2000

Servikal distoni için FDA onayı

2004

Primer aksiller hiperhidrozis için FDA onayı

 

Tablo 2 Fasiyal ifade kasları Elevatör Depresör Frontalis (kaş) Procerus (kaş) Zyg majör (üst dudak) Corrugator Supercili (kaş) Zyg minör (üst dudak) Depressor Supercili (kaş) Levator anguli oris (üst dudak) Orbicularis occuli (kaş) Levator labii superior (üst dudak) Depressor anguli oris (alt dudak) Levator labii superior alaque nasi(üst dudak) Depressor labii inferioris (alt dudak) Dilator naris (burun delikleri) Depressor septi nasi (burun ucu) Mentalis (çene) Platysma (çene) Depressor septi nasi (üst dudak) Mentalis (alt dudak) Risorius (üst dudak)  

 

Dr. Bob Khanna   Dr. Bob Khanna yüz çizgileri ve kırışıklıkların çözülmesi ve yumuşaması için gereken temel konseptlerin genel bir incelemesini yapıyor

 

Dr  Bob Khanna kozmetik ve rekonstrüktif dişhekimidir. Ascot, Harley St ve Manchester’de klinikler yürütmekte ve estetik dişhekimliği, implant cerrahisi ve kemik rejenerasyon prosedürlerinden tüm ağız rehabilitasyonlarına kadar geniş bir yelpazede tedavilerini yürütmektedir. İngiltere’de 10 yıl önce Botox ve dermal dolduruculardan faydalanarak fasiyal estetik prosedürlerine giren ilk diş hekimi olmuştur. Estetik tıpta önde giden bir konuşmacı, eğitimci ve uzman olarak uluslar arası bir üne kavuşmuş olan Dr Khanna 4500’den fazla doktor, dişhekimi ve plastik cerrahı, cerrahi olmayan fasiyal gençleştirme prosedürleri hakkında eğitmiş ve birçok tekniğin öncülüğünü yapmıştır.    

YASAL UYARI: Bu yazı/haber/makalenin bütün yayın ve çoğaltma hakları VESTİYER YAYIN GRUBU'na aittir. Kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen iktibas edilmesi yasaktır.
Reklam
Reklam

Yorum Ekle
Copyright © Vestiyer Yayın Grubu, 1989-2021. Tüm Hakları Saklıdır.